ÇOCUK MERKEZLİ OYUN TERAPİSİ
Kuşlar uçar, balıklar yüzer ve çocuklar oynar.. Garry Landreth
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi temellerini Carl Rogers’in Danışan Merkezli Terapisi’nden almıştır. Carl Rogers’in prensipleri Virginia Axline tarafından 1940’lı yılların sonunda oyun terapisine uyarlanmıştır (Landreth, 2011).
Oyun çocukluk dönemindeki en büyük gelişimdir ve çocuğun ruhundakilerin özgür yansıması olduğu gerçeği bile buna yeterlidir. Çocukların dil gelişimleri bilişsel gelişimlerine bağlıdır. Çocuklar, dünyalarında neler olup bittiğiyle ilgili iletişimi oyun yoluyla kurarlar. Çocukların oyunu önemsiz bir eğlence değildir önemli derecede anlam ve ifade içerir. Oyuncaklar ifade sembolleri olarak kullanılır ve çocuğun kelimeleri ,oyundaki aktivite yani çocuğun dili gibi görünür.
Yetişkinler için psikoterapi ve psikolojik danışma ne ise çocuklar için de oyun terapisi odur. Oyun terapisi çocuklara iç dünyalarını anlatma şansı verir. Oyunlardaki sembolik yansımalar duygusal olarak önemli deneyimleri daha rahat ve güvenilir olarak ifade etmesini sağlayabilir.
Oyun sırasında çocuk sembolik de olsa travmatik olayla ilgili bir deneyim ve korku yaşadığında bu probleme çözüm arayışına girecektir. Böylece çocuğun problemlerle baş etme ve uyum sağlama becerisi gelişmiş olmaktadır. Çocukların oyun terapisi sırasında kabul edici, anlayışlı ve sıcak ilişkilerin olduğu bir ortamda bulunması kendilerini daha kolay ifade etmelerine olanak sağlar.
Oyun terapisindeki oyunun çok önemli fonksiyonlarından biri de gerçek hayatta yönlendirilip kontrol edilmeyen durumların oyun terapisindeki sembolik yansımalarla birlikte kontrollü olarak yaşanıyor olmasıdır. Oyun terapisinin güvenli ortamında çocuk, olumlu ve olumsuz durumları bir arada yaşayarak öğrenir.
3-12 yaş aralığı oyun terapisi için uygundur. Oyun terapisi, genellikle haftada bir kez olmak üzere birkaç oturumdan birkaç aya kadar sürebilir. Terapi sonrasında çocukların kendini kabullenmelerinin, kendine yönelik farkındalıklarının ve kendini gerçekleştirmelerinin arttığını belirtmiştir. Oyun terapisinde değişimi sağlayan ana noktalardan biri çocukların kişisel yeterliliklerini arttırmasıdır. Oyun terapisi uygulanan çocuklarda kaygı, özgüven, davranışsal uyum, duygusal uyum, sosyal beceriler, korku ve hiperaktivite düzeyinde anlamlı ölçüde değişimler bulunmuştur.
Sonuç olarak oyun terapisi yıkıcı davranışlar,davranım bozukluğu ,anksiyete, depresyon, sosyal içe dönüklük, somatik yakınmalar, kurallara karşı gelme, saldırgan- agresif davranışlar, sosyal sorunlar, duygusal uyum, düşünce sorunları, dikkat sorunları, ağır bilişsel tempo, travma sonrası stres problemler, obsesif kompulsif problemler gibi psikolojik problem olarak nitelendirilen alanlarda etkilidir. Ayrıca DSM’de tanılanmış DEHB, Duygudurum Bozukluğu, Anksiyete Bozukluğu, Karşıt Gelme Bozukluğu, Davranım Bozukluğu, Somatizasyon Bozukluğu gibi psikolojik problemlerde de etkilidir.